Şanlıurfa ili ve çevresi, bulunduğu enlem, bölgeye hâkim olan subtropikal hava kütleleri ve rölyefin etkisiyle ülkemizde en kurak şartların yaşandığı alandır. Şanlıurfa ili ve yakın çevresinde görülen bu şiddetli kuraklık, her yerde aynı olmayıp, kuzeyden güneye doğru gidildikçe yükseltinin azalmasına ve güneyden sokulan subtropikal hava kütlelerinin etkisine bağlı olarak artar. Genel olarak kışları az soğuk, yaz ayları ise çok sıcak geçen çalışma alanımızda, iklim özellikleri tarımsal üretim üzerinde çok büyük bir rol oynamaktadır. Şanlıurfa ilinde ve dolayısıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde birinci derecede tarımsal üretim üzerinde bu kadar olumsuz etki yapan kuraklık durumunu gidermek ve tarım sektörünün temel yapısal sorunlarını ortadan kaldırmak veya en aza indirebilmek için GAP devreye girmiştir.

Şanlıurfa ili, mevcut tarım potansiyeli itibariyle zengin ve elverişli bir durum arz etmektedir. Ancak, modern tarım açısından ele alındığında, bu zengin tarım potansiyelinin yeterince değerlendirilmemesinin bir sonucu olarak çok ciddi temel yapısal sorunlarının bulunduğu dikkat çekmektedir. Bu temel sorunlarının başında tarım alanlarının yapısal özellikleri ve coğrafi dağılışı, sulama durumu, tarımsal işletme sayısı, parsel büyüklüğü ve mülkiyet sorunu, arazi toplulaştırma ve tesviyesi, sermaye durumu, çiftçi örgütlenmesi, makineleşme, tohum kullanımı, gübreleme, tarımsal ilaç kullanımı, ulaşım ve pazarlama konuları gelmektedir. Şanlıurfa ilinde tarımsal ürünler ve bu ürünlerle ilgili faaliyetlerinin ekonomik potansiyeli, gerek GAP ve gerekse Şanlıurfa ili için hammadde sektörünün temelini oluşturmaktadır. 

Şanlıurfa ili, genel arazi bölünüşü içerisinde tarım alanları bakımından hem Türkiye’deki tarım alanlarına, hem de GAP Bölgesi’ndeki tarım alanlarına göre daha avantajlı bir orana sahiptir. Şanlıurfa, Türkiye’deki tarım alanlarının % 4,9’unu oluşturmakta ve bu konumu ile Konya ve Ankara'dan sonra arazi dağılımı bakımından üçüncü sıraya yerleşmektedir. Bu büyük potansiyelinden dolayıdır ki Şanlıurfa ili, GAP içerisinde “tarım ve tarıma dayalı ihracat üssü” olarak değerlendirilmektedir.

Şanlıurfa ilinde genel olarak tarım alanlarının dağılışına bakıldığında, yer şekillerin oluşumuna bağlı olarak plato yüzeyindeki düzlüklerde ve güneydeki ovalarda kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan yoğunlukları itibariyle doğu, orta ve batı olmak üzere üç kuşak şeklinde sıralanmaktadır.

Birinci kuşak: Bu kuşak, Fırat nehrinin Hilvan-Siverek ilçeleri arasındaki girintili-çıkıntılı alandan başlayarak doğuda, kuzeyden güneye doğru Karacadağ’ın dağlık alanları ile Şanlıurfa-Mardin il sınırı, batıda ise Hilvan, Siverek, Viranşehir ve Ceylanpınar ilçelerinin Şanlıurfa ilçe merkezi ile olan ilçe sınırları arasında uzanan ve güneyde Türkiye-Suriye sınırı ile son bulur. Bu kuşağın çok büyük bir kısmı, çoğunluğu bazaltik topraklarla kaplı olan Siverek-Viranşehir Platosu’nun düzlük alanları oluştururken, güneyde kalan az bir kısmı ise Ceylanpınar ilçe merkezi ve yakın çevresinde yer alan ve aynı isimle anılan Ceylanpınar ovası oluşturmaktadır. Bu geniş tarım alanları, aynı zamanda, Harran Ovası’ndan sonra sulamalı tarımın (halk sulamaları) en yoğun yapıldığı alandır.

İkinci Kuşak: Bu kuşağın doğu sınırı, yukarıda da anlatıldığı gibi, doğu kuşağın batı sınırı olan kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda plato yüzeyindeki tepelik alanlar (Tektek Platosu) oluşturmaktadır. Orta kuşağın batı sınırını kuzeyde Bozova-Şanlıurfa merkez ilçe sınırında plato yüzeyindeki tepelik alanlar ile Şanlıurfa’nın batısında kuzey-güney yönünde Tektek Platosu’na paralel uzanan Fatik Platosu oluşturmaktadır. Bu kuşağın güney kısmını oluşturan Harran Ovası, Atatürk Barajı’ndan Şanlıurfa Tüneli’yle getirilen su ile sulanmaktadır. Bu kuşağın Şanlıurfa şehrinin kuzeyinde kalan alanlarda, Hilvan’ın batısında sınırlı bir alan hariç, genelde kuru tarım yaygındır.

Üçüncü Kuşak: Bu kuşak, Bozova ilçesi sınırları içinde kalan karstik karakterli Yaylak Ovası ve çevresi ile Suruç ilçesi sınırları içinde yer alan ve aynı isimle anılan alüvyonlu malzeme ile örtülü Suruç Ovası ve bu ovanın kuzeyindeki plato yüzeyinde yer alan düzlükler oluşturmaktadır. Bu kuşakta Yaylak ve Suruç ovaları ve yakın çevresindeki tarım alanları, diğer kuşaklara nazaran çok sayıda tepe, sırt ve dağlık alanlarla sınırlandırılmaktadır. Bu kuşağın özellikle Birecik-Halfeti arasında çok yoğun bir şekilde fıstık ve bağ bahçeleri dikkat çeker.

Ayrıca, Şanlıurfa ilinde bu üç kuşak dışında, vadi tabanı ova niteliğinde olan Birecik şehrinin kuzeyinde yer alan Altınova ve güneyinde yer alan Mezra ovası ile yer yer plato yüzeyindeki düzlükler oluşturmaktadır. Bu alanlarda özellikle patlıcan, domates ve biber gibi sebze yetiştiriciliği oldukça yaygındır.

 

Bölgenin tarımsal üretim potansiyeline göre gelişebilir sektörel fırsatları bulunmaktadır; Bunlar:

 

Bitkisel üretimde

• İki yılda 5 ürün alınabilecek toprak-su kaynakları ile iklim şartlarının olması,

• Yüksek kalitede ve çeşitli ham madde arzının olması.

 

Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Yatırımları İçin Uygun Sektörler;

• Pamuk İşleme

• İşlenmiş ve Dondurulmuş Gıda Ürünleri Paketleme

• Yün Üretimi

• Meyve-Sebze Üreticiliği ve İşleme Tesisleri

• Süt ve Et İşleme

• Balıkçılık ve Balık İşleme Tesisleri

• Seracılık

• Hayvancılık (Besicilik ve Süt Üreticiliği)

• Makarna ve İrmik Üretimi

• Yem Bitkileri Üretimi

• Antep Fıstığı İşleme Tesisi

 

Organik tarım açısından;

• Kaliteli tarımsal alanlar

• Sulamaya yeni açılan alanlar

• Mayından ve kayalardan temizlenecek araziler

• Kümelenme çalışmalarının yapılması için fırsat oluşturmaktadır.