Tarihçesi
Birecik, Anadolu’da ilk paleolitik (eski-taş devri) aletin burada bulunması sebebiyle Anadolu’nun prehistorik arkeoloji literatüründe anılmaktadır. Birecik, yüzey şekillerinin elverişliliği ve Fırat Irmağı kenarında önemli bir köprübaşı olması nedeniyle, eski çağlardan itibaren çeşitli yerleşmelere sahne olmuştur. M.Ö. 2000’li yıllarda Hititlerin elinde bulunan yörenin o sıralardaki adının Birthe olduğu söylenir. M.Ö. 9. yüzyılda Asurların eline geçen Birecik, daha sonra sırasıyla Pers, Makedonya, Roma ve Bizans egemenliklerini yaşamıştır. 780’de İslam ordularınca fethedilen ilçe, 11. yüzyıldaki Selçuklu egemenliğinden sonra yeniden Bizans’ın eline geçmiştir. Artuklu, Eyyübi, Akkoyunlu ve Karakoyunlu dönemlerini, 1502’de başlayan Safevi egemenliği izlemiştir. Birecik 1517’de Osmanlı topraklarına katılmıştır. 19. yüzyıl sonralarında Halep vilayetinin Urfa sancağına bağlı bir kaza olan yöre, 1919’da bir süre İngiliz işgalinde kalmıştır.
Fırat Irmağı’nın üzerindeki ulaşım etkinliği ve buna bağlı olarak gelişen ticaret ve sanayi, Birecik kentine eskiden beri damgasını vurmuştur. 16. yüzyılda Birecik’te ırmak gemileri yapan bir tersanenin olduğu bilinmektedir. Bu tersane önemini yitirmiş olmakla birlikte, büyük yük kayıklarının yapımı sürmüştür.
İlkçağda Birthe, Osmanlı döneminde de Biretü’l-Fırat adıyla anılan Birecik’in Anadolu ile Mezopotamya arasındaki ticarette önemli bir bağlantı noktası olmasından kaynaklanan canlılığı, 19. yüzyılda yöreye demiryolunun ulaşması ve Ortadoğu ülkelerinin bağımsızlığını kazanmasıyla kesintiye uğramış ve kent sönükleşmeye yüz tutmuştur. Birecik 1956’da Fırat üzerine o dönemde Türkiye’nin en uzun köprülerinden biri olan Birecik Köprüsü’nün yapımıyla yeniden gelişmeye başlamıştır. Böylece daha önce Fırat’ın kabarma ve taşmalarına bağlı olan ulaşım, doğal koşulların sınırlamalarından kurtulmuş, ülke pazarıyla bütünleşme süreci hızlanmış, ticaretle birlikte tarımsal etkinlik de canlanmıştır. Köprünün yapılmasından sonra kentsel nüfus hızlı bir biçimde artmıştır. 1960-85 arasındaki artış oranı yüzde 100’ü bulmuştur. Birecik kenti Şanlıurfa karayolu çevresindeki tarım alanlarına doğru çizgisel bir biçimde gelişmektedir.
Coğrafi Durumu
Birecik ilçesi Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Orta Fırat Bölümünde, Şanlıurfa iline bağlı bir ilçedir. İlçe Şanlıurfa’nın güneybatısında, Gaziantep ili sınırında yer almaktadır. Kuzeyde Halfeti, kuzeydoğuda Bozova, doğuda Suruç, batıda Karkamış ve Nizip (Gaziantep) ilçeleri ile güneyde ise Suriye Devleti’nin Ayn el-Arab ilçesi ile 28 kilometre sınır komşusudur.
İlçenin matematik konumu; 37 derece 55 dakika doğu boylamları, 7 derece 02 dakika kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Denizden yüksekliği 340 metre olan Birecik, etrafı Fırat’a dayanan dağlar ile yarım daire şeklinde çevrilmiş bir ovanın merkezini teşkil etmektedir. İlçeden itibaren Fırat nehri sarp, dağlık araziden kurtularak geniş düzlüklerde güneye doğru akışını sürdürmektedir. Şehir geçmiş tarihi içinde Fırat nehri üzerinde ulaşımın başlangıcında, bir iskele görevi görmüştür. İlçe, karayolu ulaşımında da geçit veren stratejik bir noktada bulunmaktadır.
Birecik’te iklim tipik bir Akdeniz iklimi özelliği göstermektedir. Aslında karasal iklim kuşağında yer almasına rağmen baskın olarak Akdeniz iklimi özelliği yansıtmaktadır. Kışların ılıman, yazların ise çok sıcak geçtiği ilçede doğudan kuşatılmış dağların tepeleri ve gerisinde kalan kısımlarda karasal iklim hüküm sürmektedir.
İdari ve Sosyo-Ekonomik Durumu
Cumhuriyet kurulduktan sonra 1927 yılında yapılan ilk genel nüfus sayımında ilçenin merkez nüfusu 9.100 olarak belirlenmiş, 1997 yılı genel nüfus sayımına göre, 37.495’i şehirde, 34.343’ü kırsal alanda olmak üzere toplam 71.838 nüfusa sahiptir. Kırsal kesimden şehre göç alan ilçe başta Nizip, Gaziantep ve Adana olmak üzere gelişmiş yörelere göç vermektedir. 2017 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre ilçenin nüfusu 94.277 olarak tespit edilmiştir.
Birecik ilçesi Şanlıurfa ilinin merkezi ilçe ile birlikte 11 ilçesi arasında 852 km2 alanı ile 8. sırada yer almakta ve il alanının %4,5 ini kapsamaktadır. İlçenin merkez belediye ile birlikte 3 belediye ve bunlara bağlı 69 köy ve 84 mezrası bulunmaktadır. Şehir 1923 yılında ilçe olmuş ve belediye teşkilatı kurulmuştur. Doğu bölümü ve batı bölümü olarak iki bölümden oluşmaktadır, batı bölümü Fırat’ın karşı yakasında yer almaktadır. İlçe, doğu yakasında 7 ve batı yakasında 1 olmak üzere toplam 8 mahalleden oluşmaktadır. Birecik eski bir yerleşim yeri olması ile okullaşma oranı ve buna bağlı olarak eğitim düzeyi yüksek bir şehirdir. İlçede bulunan ortaöğretim kurumlarının yanında Harran Üniversitesi’ne bağlı ve Pazarlama ve Elektrik Programları üzerine bir meslek yüksekokulu bulunmaktadır.
İlçenin coğrafi konumu, iklimi ve tabii yapısının sağladığı diğer şartlar hayvancılığı önemli kılmıştır. Hayvancılık, özellikle küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, halkın önemli bir kesiminin temel geçim kaynağı olagelmiştir. Şehrin ırmak kenarında ve verimli bir ova üzerinde bulunan konumu, ekonomisini tarıma dayalı bir gelişime yönlendirmiştir. Tarımda bitkisel üretimin egemen olmasının yanında hayvansal üretim de önemli bir konumdadır. İlçenin önemli bir yol üzerinde bulunması, ticari faaliyetleri de geliştirmiştir. Sanayi, ilçede küçük işletmelerden müteşekkil bir yapı arz eder ve tarımsal girdileri değerlendiren küçük imalathanelerden kuruludur. Ticaretin, sanayiden daha önemli bir konumda olduğu şehirde hizmet ve inşaat sektörleri de önemli ekonomik uğraşı alanlarındandır.
İlçedeki temel ekonomik etkinlik tarım ve tarıma dayalı küçük sanayidir. Bitkisel üretim oldukça çeşitlenmiştir. İklimin ve toprakların elverişliliği nedeniyle buğday ve arpa gibi tahılların yanı sıra mercimek, pamuk ve antepfıstığı gibi ürünler de yetiştirilmektedir. Şanlıurfa ilinde zeytinciliğin en gelişmiş olduğu ilçe Birecik’tir. İlde sayısı 66.000’e varan zeytin ağaçlarının yaklaşık yarısı burada bulunmaktadır. Aşiret ilişkilerinin hala bir ölçüde sürmekte olduğu ilçede hayvancılık da önemli bir geçim kaynağıdır. En çok küçükbaş hayvan beslenmekte ve bu sayede yağ, peynir, yün, yapağı gibi ürünler elde edilmektedir. Sanayi, başta gıda olmak üzere, yetiştirilen tarım ürünlerinin işlenmesine dayanan küçük işyerlerinden oluşur.
Birecik’in bir diğer önemli özelliği, soyu tükenmeye yüz tutmuş olan Kelaynak kuşlarının dünyada doğal olarak yaşadığı birkaç yerden biri olmasıdır. Kışı Etiyopya ve Madagaskar’da geçirdikten sonra Şubat ortalarından başlayarak Birecik’e gelen Kelaynaklar, kentin içinde, konutlarla çevrelenmiş kayaların üzerinde yaşıyordu. Ancak bakım altında yaşatılabilen bu kuşlar artık göç etme özelliklerini yitirerek kümes hayvanlarına dönüşmüştür. Birecik, Fırat çevresindeki doğal kumsalları, motel ve gazino gibi tesisleriyle çevreden gelenler için bir dinlenme yeri niteliğindedir.
İlçenin GAP bölgesi içerisinde yer alması, Birecik ve Karkamış Barajları nedeniyle direkt ilişkili bir konumda bulunması ve Fırat Projesi kapsamında bulunması, yeni yatırımların yapılmasını sağlayacak etkenler olarak öne çıkmaktadır. Yörede tarım ve enerji temelli kalkınma kutbunun oluşması sonucu, ilçenin bu gelişimden önemli oranda etkilenmesi ve ekonomik alanda yeni bir yapılanma ve değişimin yaşanması beklenmektedir.